Cevap çok basit.

Aşağıda bir arkadaşımızın, Radyoda yaptığı görüş
açıklaması yer almaktadır. Gerçekleri tamamen göz önüne seren bu
konuşma metnini buraya paste ediyorum.


Nedensiz bir galeyan anarşidir.

Nedeni belli olan Cumartesi akşamki galeyan, taraftarın, hak hukuk
vs. yollarla elde edemediklerinin dışa vurumudur. Farkı anlamak
istemeyenler dikkatle okusun.

















Herkese günaydın





Ben öncelikle Cumartesi akşamı yaşanan olaylardan


sonra "herkesçe efendi, ilkeli, saygılı, vur ensesine


al lokmasını olarak bilinen Galatatasaray taraftarı ne


oldu da bu hale geldi"diye sormak istiyorum.





Çünkü "bir hukuk devletinde cinayet işleyen insana


bile bunu neden yaptın diye sorarlar"





Cevap çok basit.





" İnsanlar eğer adalet mekanizmasının doğru


işlemediğine kanaat getirir, yıllardır köprünün bir


yakasında başka diğer yakasında bambaşka uygulamalar


olduğunu görürlerse bunun kalabalık gruplara


yansımasının bedeli çok ağır olur ve öyle bir an gelir


ki hepimizin zaman zaman söylediği" inceldiği yerden


kopsun" noktasına gelinir.


Bu nokta toplum psikolojisinde çok tehlikeli bir


durumdur ve önü alınmayacak olaylara gebedir.


Bence her şeye rağmen ortaya daha vahim bir tablo


çıkmadığı için şükretmeliyiz.


2 gündür tv. de, gazetelerde, spor programlarında


basının, yöneticilerin, federasyonun ve diğer


faktörlerin etkileri konuşuldu zaten.


Ben sadece maç öncesi polisle yaşanan arbede ve maç


esnasında sahaya atılanlarla ilgili somut bikaç şey


söyliycem.


25 yıldır içerde dışarda maça giden bir adamım.


Herkes içeriye bu meşalelerin nasıl girdiğini


konuşuyor. Maçlara gidenler bilirler inanın bana


içeriye 100 tane meşale sokmak deplasman tribününe 4


metrelik sopalı bayrak daha kolaydır. Çünkü artık


belki de rahat sokulması için meşalelerin boyları daha


kısa yapılıyor. Taraftar pantalonunun içeri sokup üst


aramasından rahatça geçiyor. Fakat 25.000 kişilik


stadda tribünlerde sadece 1 tane sopalı bayrak


olmasını ve bu bayrağın deplasman tribününde olmasını


bana kimse izah edemez.


Eğer her maçta 25.000 kişilik stadda iki rakip


taraftar arasındaki güvenlik bölgesi 50.000 kişilik


staddaki güvenlik bölgesinden geniş tutulursa( ki


olayların bu sebepten patlak verdiği konuşuluyor)











Nedense biber gazı ve jopla haşır neşir olan hep bir


taraf olursa











Önceki yıl kendisine ayrılan kapıya ulaşmak için 10'lu


20'li 50'li rakip taraftar gruplarının üst aramasından


geçmek zorunda bırakılıp polislerin gözleri önünde


hırpalanıyorsa,











Geçen yıl polis kameraların da çektiği gibi senin


bulunduğun bölgeye rakip taraftarın bayrağını asmaya


çalışırsa,











Kendi sahanda oynayacağın derbiler öncesi polis


tarafından stadının etrafındaki bütün sokaklar polis


tarafından güvenlik nedeniyle boşaltılırken, bu tedbir


rakip sahadaki maç önceleri hiç bir zaman alınmazsa,











Kendi sahanda oynanan maçlardan sonra polisler seni


tribünde en fazla 10 dk. tutup kolundan dışarı


atarken, rakip sahada oynana maçlardan sonra tribünler


1 saat sonra ( onlar da kendi istekleriyle )


boşalıyorsa,











Senin rakip sahaya toplu olarak gitmene izin


verilmezken rakip taraftar senin stadına yıllardır


Fulya üzerinden toplu olarak geliyorsa,











İki yıl önce İnönü Stadına toplu olarak otobüslerle


gelinip maç bitiminde polis " otobüs falan yok,


formanızı ters giyip başınızın çaresine bakın" diyorsa


Rakip takımın kapalı numaralı tribünlerinde insanlar


salkım saçak oturup polisin hiç bir müdahalesiyle


karşılaşmadan sana meşale atarken polise olan biteni


görmüyor musun gibisinden işaret edildiğinde "


parmağıyla boğazına o bildiğimiz işareti yapıp sana


küfrediyorsa,


Sen geçen yıl rakip takımın stadına giderken üzerinde


20:45 yazan 50'ye x 80 cm .ölçülerinde hazırladığın


bezleri içeriye sokamazken cumartesi akşamı rakp


taraftar 5 mt'ye 10 mt. bayrak açıyorsa,


Ralip sahada 2 yıl önce oynanan maçta Özhan Canaydın


için özel olarak hazırlanmış ve küfür içeren 300


metrekarelik bayrak pois tarafından müdahale edilmeden


2 saat Maraton tribününde açılı kalıyorsa,


Aynı maçta burada telaffuz edemeyeceğim belki de


tribün tarihinin en ağır kükürünü yazıldığı pankart


nasıl olur da içeri sokulup elden ele rahatça


gezdiriliyorsa,


3 sene uçları özel olarak hazırlatıldığı belli olan


seramik parçaları rakip stadın numaralı tribünlerinden


polisin kafası üzerinden sağanak gibi yağarken sadece


seyrediliyorsa,


Rakip sahada oynanan maçlardan sonra sen polis


kordonunda Kadıköy iskelesine kadar arkandan kalkanlar


vurularak " çabuk yürüyün sizin yüzünüzden bu saate


kadar çalıştık" sesleri eşliğinde yürütülürken rakip


taraftar senin sahandaki maçlardan sonra serbest kalıp


istediği yere elini kolunu sallaya sallaya


gidebiliyorsa,


Rakibin bir Avrupa kupası maçında, ardından lig


maçında bıçakların konuştuğu bir iç hesaplaşmaya


gibediliyorsa bunların içeriye nasıl sokulduğu


sorulmuyorsa,


Senin sahandaki maçlardan önce polis bütün depoları


didik didik arayıp her şeye el koyarken, rakip sahada


bu kadar itinalı davranmazsa,


Rakip sahada senin futbolcunun teknik direktörünün


kafası yarılırsa, yerde yatan futbolcuna damacana


şişesi atılırsa, yedek kulübenin arkasından


makarnalarla kafana vurulursa, sanabinlerce yumurta


atılırsa, sözüm ona senin güvende olman için üzerine


çelik ağ örülür, koltuklarına tezek ve saman


bırakılır, kanalizasyon suları içinde 2 saat


bekletilir ve bütün bu olaylara polis seyirci kalırsa


İnsanlar bu birikimle öyle bir an gelir ki patlarlar


ve cumartesi günü yaşananlar meydana gelir.


İnsanlarda " Nasıl olsa yapanın yanına kar kalıyor


düşüncesi" hasıl olmuştur ve polisin ve emniyetin bunu


acil olarak düzeltmesi gerekmektedir.


Aslında kamuoyunda bu olayın aşırı derecede infal


yaratmasının sebebi başta dediğim gibi bunun


Galatasaray taraftarından yapılmasının kimse


tarafından beklenmemesiydi.


Sahaya atılan yabancı maddelerle ilgili de çok kısa


bir şey söyliyim


Galatasaray taraftarı stratejik bir hata yapmıştır.


O pet şişeleri ve koltuklarır rakip taraftarlar gibi


maç esnasında değil de maçtan 1 saat önce rakip


futbolcular sahayı incelemek için çıktıklarında


atsalardı oyunu kuralına göre oynamış olurlardı.


3 sene önce Kadıköy'de oynanan bir Fenerbahçe


Galatasaray maçı öncesinde sahaya cumartesi akşamı 90


dk. boyunca atılandan çok daha fazla pet şişe ve


yabancı madde atılmıştır. Ama söylediğim gibi maç


esnasında atılmadığı için kameralara yansımamıştır.


Kısacası Galatasaray taraftarı suçluysa diğerleri


masum değildir.