20 Mayıs 2007
Hepsi organize
DÜNYANIN
en büyük derbilerinden diyorlar G.Saray-F.Bahçe maçına... Ama
isimlerine yönetici denilen küçük kafalı insanların Türk futbolunu
getirdikleri nokta işte bu.
Maalesef bunlar, yani bu küçük
kafalı, art niyetli yöneticiler insanları birbirlerine kırdırıyorlar,
devletin içine girerek Başbakan’la, Bakan’la konuşarak onlarla
münasebet kurararak istediklerini yaptırıyorlar.
Bu maçtan üç
saat önce Chelsea-Manchester United maçı oynadı, o sıralarda Alman
liginde Stuttgart ve Schalke’nin şampiyonluk mücadeleleri vardı. Onlara
bakıyoruz, sonra da diyoruz ki, "Bizi niye AB’ye almıyorlar?" Bizi
AB’ye MB’ye değil, ben yetkili olsam YZ’ye bile almam. Yani klasmana
sokmam. Ne zaman bu Türkiye Ligi’nin o küçük kafalı yöneticileri
başarısızlıklarını, kendi beceriksizliklerini kabiliyetsizliklerini
örtmek için insanları birbirine kırdırmazlar, işte o zaman Türkiye’de
futbol bir yere gelir. Veya bir gün bir Futbol Federasyonu Başkanı veya
yönetim kurulu çıkar, o zaman işler belki değişir. Ancak onlar da oyla
geliyorlar.
Özerk Futbol Federasyonu’nun (pardon özel Futbol
Federasyonu’nun) kavgalı dövüşlü maçlarına devletin kolluk kuvvetleri
müdahale ediyor. Yani sıkışınca "devlet gel", "polis gel" diyorlar. Ama
öbür türlü "sen devletsin bana karışamazsın" diyorlar. Bunlarda yüz,
surat kalmamış, kösele gibi. Al federasyonu, vur kulüp yöneticilerine.
Yazık, masumları futbolcular, hakemler. Basının da bir kısmını, amigo
kafalı, at gözlüklü yönetici sınıfına sokabilirsiniz.
Aferin onlara
Ali
Sami Yen Stadı’nda olan olayların hepsi organize. Bana bir kişi çıksın
"organize değil" desin. Peki bu organizeyi kimler yapıyor? Fener
Stadı’nda naklen yayın kablolarını kimler kestiriyorsa, Ali Sami Yen’de
de bu maddeleri bu sefer G.Saraylılar attırıyor. Aferin onlara.. Herkes
keriz, onlar akıllı. Ama devlet devletliğini yapmıyor. Çünkü Futbol
Federasyonu işine gelince onu da püskürttü. Peki bu maçtaki
görüntüleri, maçtan bir saat evvelden, maçtan bir saat sonrasına kadar
birileri alsa UEFA’nın ve FIFA’nın önüne koysa, bu federasyon ne hale
düşer? Cevap vereyim. Onlarda surat, yüz olmadığı için "bize karşı olan
devlet yaptırdı" derler.
Bakın şu ana kadar 90 dakikadan
teknik olarak bir şey yazmadık. Ben G.Saraylı futbolcuların F.Bahçe
fobisinden kurtulup ikinciliğe oynaması için futbol oynayacaklarını
zannetmiştim. Ama neredeyse sahada G.Saray takımında oynayan tribünden
inmiş 5-6 tane amigo vardı. Kaptanları da Sabri’ydi.
Demek ki,
Şampiyonlar Ligi’nde oynamak onlar için bu kadar önemli değil. Ama
Gerets’e ne demeli? 10. dakikada Sabri’yi oyundan alsa, belki de maçı
kurtaracak. Ama belki o da bu organizasyonu bilmiyordu. Ona da bir şey
demiyorum.
Allah çarpar sizi
Bu
yazıyı şu satırlara kadar yazdırdığımda hakem, mecburi 15 dakikalık
soyunma odası molası vermemişti. Ve yukarıdaki cümlelerde bu işin
organize olduğunu söylemiştik. Nitekim, olaylara düğmeyi basanlar
ikinci düğmeye de bastılar. Uzun süre bir madde attırmadılar. Ama
bitime 8-10 dakika kala gene başladılar. İşte o dakikada da hakemin
tekrar girmesi gerekirdi. Yani bir işte yola çıkıyorsan bitireceksin.
Bundan
sonra seyircinin sahaya etkisi bakımında Türkiye’de hangi maç yarıda
kalırsa, bu örnek görüntülerden sonra o kulübe ceza veremezsiniz. Eğer
verirseniz, Allah sizi çarpar.