Otorite yok
F.Bahçe ve G.Saray
seyircisini aynı salonda, bir arada tutmayı bilmiyorsam, bu kadar
iktidarsız bir federasyon ve devletsem o maçlar oynanmasın.... İşi bu
hale getirenlerin başında Mehmet Ali Şahin var. Çünkü olayı
siyasallaştırdı. Cumhurbaşkanı seçmeyi beceremediler, Ulusoy'u da
indiremediler
Bülent Demirlek maçı tatil etmeli miydi?
Yüz
karası bir hakem. Bülent Demirlek'in hakem lisansının derhal iptal
edilmesi lazım. Devre arasında Mustafa Çulcu arayıp fırçalamasa, hiçbir
şey olmamış gibi devam edecekti. O sahaya atılan koltuk parçaları bir
futbolcunun gırtlağını kesse ne olacak? Ne olur bir düşünün! Bu
koşullarda sen maçı oynatmaya nasıl devam edersin ya!.. Böyle bir
eyyamcılık, böyle bir yalakalık olur mu? Hakem otoritesi bu mu, sana
yetkiler bunun için mi verildi? Yüz karası... Hakemlik müessesinin yüz
karası... Daha fazla konuşamam ben!..
Devlet Bakanı Mehmet Ali Şahin,
olayların bu noktaya gelmesinin federasyonun suçu olduğunu belirterek,
devletin yapabileceği bir şey olmadığını söyledi.
İşi
bu hale getiren Mehmet Ali Şahin. Çünkü olayı siyasallaştırdı Mehmet
Ali Şahin... AKP adına Futbol Federasyonu'nu ele geçirmek üzere,
emrindeki belediye kulüplerini faaliyete geçirerek, kulüplerin içindeki
AKP'lileri iterek federasyonu yıkmaya kalkışınca benim gibi en azılı
federasyon muhalifi dahi Haluk Ulusoy'un arkasında yer almak zorunda
kaldı. Çünkü futbola siyasetin bulaşmasını istemiyorum. İlk savaş
siyasete karşı kazanılmalı. Onu kazandıktan sonra kendi sporcularımız
aramızda bu işi çözeriz.
FUTBOL KONUŞMAM İşi bu hale
getirenlerin başında Mehmet Ali Şahin var. Onu da beceremedi.
Cumhurbaşkanı seçmeyi beceremediler, Haluk Ulusoy'u indirmeyi
beceremediler. Bütün gücün ellerinde olduğunu zannediyorlar ama bütün
gücün ellerinde olması bazı şeyleri yapmaya yetmiyor. Bu ülkede yasalar
var. Yasaların önüne geçemiyorsun.
Ortada bir de
Galatasaray adına kötü bir futbol vardı. İkincilik şansı varken
sarı-kırmızılı ekibin varlık gösterememesinin sebebi ne?
Aşırı motivasyon mu?
Ben bu hafta futbol konuşmam. Bu utanç haftasında ben futbol konuşmam.
Haluk
Ulusoy, şampiyonluk kupasını versin mi vermesin mi tartışılıyor. Daha
önce Avrupa maçına gitmek istemesine karşın tepkiler üzerine geri adım
atmıştı. Bu defa gitmeli mi?
Tabii gitmeli. Futbol
Federasyonu Başkanı'ysa eğer verecek. Ama Türkiye böyle. Özhan
Canaydın, Ali Sami Yen'den korkuyor. Haluk Ulusoy, Şükrü Saracoğlu'ndan
korkuyor. Ne olacak bu işin sonu! O zaman yönetme arkadaş... Ülkesinin
her tarafına gidemeyen federasyon başkanı olur mu? Gidemiyorsan
suçluluk duyuyorsun demek ki! Ne yapabilirler Haluk Ulusoy'a...
Kalkarlar, söverler; bastırırsın cezayı... Taş atarlar; kaparsın
stadı... Öldüremezler ya!.. 2 bin 500 tane polisin olduğu maçta Haluk
Ulusoy'u kimsenin öldürecek hali yok. Kaç kaç kaç, ne olacak bu iş!..
Haluk Ulusoy, ilan ettiği Avrupa maçına gitmedi. Ne demek ya!.. O o
maça gidemiyorsa, bu bu maça gidemiyorsa, maçları niye yapıyoruz?
Fenerbahçe-Galatasaray basketbol maçlarının birisinde Fener seyircisi
yok, diğerinde Galatasaray seyircisi yok. Niye? Niye oynanıyor o maçlar
o zaman? Yani ben Fenerbahçe ve Galatasaray seyircisini aynı salonda
bir arada tutmayı beceremiyorsam, başaramıyorsam, bu kadar iktidarsız,
bu kadar yeteneksiz bir federasyon ve devletsem; satayım anasını, o
maçlar oynanmasın...
VATANDAŞ BİLİYOR Otorite yok
mu bu ülkede? Yok tabii. Juventus'u, Fiorentina'yı ikinci kümeye
indirecek otorite Türkiye'de var mı? Var mı söyleyin bakalım!..
Vatandaş da bunu biliyor. Bildiği için de gemi azıya alıyor. Gemi azıya
alınca da okullar olmasa muharifi ne güzel yönetirdim kafası... O maça
Fenerliler gelmesin, o maça Galatasaraylılar gelmesin, o maça
federasyon başkanı, o maça Özhan Canaydın gelmesin... Nereye varacak
bu!.. Niye oynuyoruz biz bu maçları!.. Zavallılığımızı dünyaya ilan
etmek için mi? 'Biz iki kişi bir arada oturup, bir maç seyredemeyiz,
bizim seyretmemizi sağlayacak devlet otoritesi yoktur. Bu ülkede ne
federasyon otoritesi vardır, ne polis otoritesi vardır, ne fair-play
vardır. Biz hayvanlarız, onun için de bize hayvanca davranış
yapılır...' Nasıl Amerikalılar, ineklerle koyunları, aynı yerde
otlatmazlar, bizde de öyle işte. Aynı salona inekler ve koyunlar
giremez. Bir maç inekler seyreder, bir maç koyunlar seyreder.
Düşme hattında büyük bir mücadele yaşıyor. Sakarya düştü diğer iki takım halen direniyor. Bir tahmininiz var mı?
Erciyes de düştü bana kalırsa... Galiba Antalya da gidecek.
Avrupa'nın
bazı ülkelerinde son sıralarda yer alan takımlar play-out oynuyor.
Play-out oynanması teşvik ve şike söylentilerinin önüne geçebilir mi?
Oynanmalı.
İkinci Lig'den iki takım otomatik çıkarken, 3. takım 3.'den 6.'ya
play-off oynuyor. Çıkarken bunu uyguluyorsun, düşerken niye bunu
uygulamıyorsun? Şimdi şu son haftaki maçlara bakın... Her maç bitmesi
gerektiği gibi bitiyor. Berabere bitmesi gereken maçlar berabere
bitiyor, kazanması gereken takımlar kazanıyor. Bu hafta da öyle olacak.
Antalya ile Erciyes gidecekler. Yazık olacak Antalya'ya...