Yeter artık
Çetin Altan kadar usta ve özgün bir yazar olsaydım
yazımın başlığı, "Yine (!) ebedi dostumuz Cimbom'a verdiğimiz zarardan
dolayı özür dileriz" olurdu. Tribünlerde ezeli rekabetin bu denli
çirkinleştirilmiş olması, futbolumuzun acınılacak yüzüydü!.. Yıllardır
yazdık, çizdik, konuştuk. "Bir gün gelecek, çözüm bile üretemeyeceğiz.
Bu ülkeyi terör ya da irtica değil ama futbol bölecek" dedik, kimseleri
inandıramadık. Akşam hep birlikte acı sonu gördük. Bütün sorumsuz
sorumlulara artık tek şey söylüyorum. Hepinize yazıklar olsun!
Fenerbahçeli oyuncular, bu müsabakada hak ederek kazanmanın değerini
bilen bir takıma yakışır şekilde futbol oynayıp, asırlık rakipleri
Galatasaray'ı ilk yarıda zorlanmadan 2-0'la devre dışı bıraktılar.
Tribünlerin öfkesi sahayı adeta Filistin sokaklarına çevirince genç
hakemimizin katliama tahammülü 56. dakikaya kadar sürdü.
Eğlenceye devam
Zorunlu
duraklama sonrası futbolcuların soğuyan vücutlarıyla birlikte
performansları da düştü. Ve oyunun kalitesi de derbiye hiç yakışmadı.
Şampiyonluk turunun dublelendiği bu müsabakada F.Bahçeli futbolcular,
bu haftaki gece eğlencelerine Ali Sami Yen'de de ara vermeden devam
ettiler. Müsabakanın son dakikalarına doğru Arda, G.Saray'ın tek golünü
attı ama bu gol, takımının beraberliğini yakalamasına yetmedi.
F.Bahçe'nin büyük umutlarla transfer ettiği Kezman'ın, farkın
açılmasına engel olması önümüzdeki sezon için F.Bahçe'nin en önemli
sorunu olarak gözüktüğü bir kez daha anlaşıldı. Bütün bunlara rağmen
F.Bahçeliler, su şişeleri ve meşalelerin arasında maçı tamamladılar.
Ancak hiç efendiliklerini bozmadan Cimbomlu dostlarına yine de "saat
kaç?" demediler.