Tarihi ayıp
İlk sözümüz maç öncesi yaşanan olaylar için.
Taraftar coşkuludur, taraftar heyecanlıdır, yeri gelir paniğe de
kapılabilir ama emniyetin, güvenlik güçlerinin böyle bir lüksü yoktur,
olmamalıdır. Dün güvenlik güçleri nedense taraftardan daha
heyecanlıydı, öfkeli ve hoşgörüsüzdü. Zaten statta rakip yok, tahrik
yok, G.Saraylılar baş başa, çıkan olayları anlamak mümkün değil.
Emniyet işin başında haddini aşan üç-beş taraftarı uygun dille uyarsa
her şey oracıkta hallolacak. Zaten yanan G.Saray tribünlerine copla
saldırmanın yangının üzerine benzin dökmenin ne anlamı vardı ki. Bence
sayın Cerrah ve ekibi sınıfta kaldı dün gece. G.Saray'ın hem puana hem
de prestije ihtiyacı vardı. Yapılacak olan sahaya çıkıp savaşmaktı.
Rakip şampiyondu, gecelerini kutlamayla geçiriyordu, koca hafta içinde
bir kez idman yapmıştı. Görünen maçın G.Saray lehine kolay geçeceği
yönündeydi.
Öfkenin hedefi belli
G.Saray oyuna
istekli başladı ama zamanında rakibe baskı kuramayınca F.Bahçe oyunun
kontrolünü eline geçirdi. Zaten duran toptan gelen 2 gol G.Saray'ı
çökertti. Tribünlerin öfkesi, daha önce Kadıköy'de yaşanan olayların
rövanşını almak için olsa gerek, daha oyun başında sahayı "Bu yaz susuz
geçecek sözlerine inat" pet şişe tarlasına çevirdi. Bu yakışıksızdı,
futbola yakışmayan olaylardı. İkinci yarıyla birlikte iş çığrından
çıktı. Hakem Bülent Demirlek ilk oyunu durdurduğunda uyarı ile yetindi.
İkincide yan hakemleri çağırıp sahayı terk etti. Yaklaşık 20 küsur
dakika sonra başlayan oyunda değişen bir şey yoktu. Gerets, Arda'yı
oyuna aldı. Peki sormazlar mı adama madem Arda oynayabilecek
durumdaydı, niye Arda ile başlamadın? G.Saray için lig bitti.
Taraftarın öfkesinin dozu aşmış ayıp noktasına ulaşmıştır ama hedefi de
bellidir. Bakalım birileri bundan ders alacak mı, yoksa kulağının
üzerine yatıp yeni patlamalara zemin mi hazırlayacak?