LİSELİ BARONLAR VE İKİNCİ SINIF G.SARAYLILIK
Taraftar tepki gösterecek..
Medya sonra yazacak..
Manşetlar atılıyor daha yeni yeni..
ALAYLI- LİSELİ
Bugün mü başladı bu olay
Peki taraftar tepki göstermeden benim medyam neredeydi?
Tam 6 ay önce "BİR YUMRUK" ve İKİNCİ SINIF G.SARAYLILIK başlıklı bir yazı yazmıştım
Arşivde duruyor..
İŞTE O YAZI VE İKİNCİ SINIF GALATASARAYLILIK..
Futbol fanatizmi gözlerimizi öylesine kör etti ki.. Futbolu, forma
aşkını , sevgiyi, eğlenceyi görmez olduk.. Futbolun katrilyonluk
endüstri çarkı içinde bilmeden heba olup gidiyoruz..
Bunlar elbette klişe sözler ama söyleyeceklerim çok farklı..
Rahmetli Turgut Özal'ın dediği gibi "Bir defa şunu aççççıık ve seçççik
ifade edeyim" bizim kuşak "YUMRUK KUŞAĞI" yani Brian Birch'in "Zafer
Yumruğunun" kuşagı..
Yani üç sene üst üste Galatasaray'ı şampiyon yapan Brian Birch'ün "İnmeyen zafer yumruğunun" sempatizanlarıyız..
Bir heyecandı o yumruğun havaya kalkması maç öncesi ve kazanılan maçlar sonrası...
İsterdik.. Beklerdik o yumruğu bir gol kadar..
Yumruk atıldımı sanki derbide gol atılmış gibi inlerdi ortalık..
İşte biz o yumruğun G.Saraylı yaptığı kuşağız..
Haa şimdi o sempati ile G.Saraylı olduk da çok mu memnunuz G.Saraydan..
Ben hala o "Yumruğun hatırına G.Saraylıyım"
Yoksa şu "Liselilik" ya da "Mason locası" gibi yönetim beni illet ediyor.
Hani Liseliler "En iyi G.Saraylılardır.Diğerleri ikinci sınıf"mantığı..
İstediğiniz kadar "Damarımı kessem sarı kırmızı akar" deyin..
Başarılarda ve başarısızlıklarda kendinizi kaybedercesine yaşayın o
duyguyu, siz liseli değilseniz birinci sınıf G.Saraylı olamazsınız..
BUNU CANAYDIN HERKESİN ÖNÜNDE SÖYLEDİ KİMSEDEN GIK ÇIKMADI..
Canaydın kürsüde, konuşmasını yaparken yanına Ergün Gürsoy'u da aldı..
Teşekkür ettikten sonra Ergun Gürsoy için "Sayın Gürsoy liseli değildir
ama en az liseli kadar Galatasaraylıdır" dedi..
Açın bakın arşivleri..
Bu ne demektir, Ergün Gürsoy'un şahsında "Herkes iyi Galatasaraylıdır ama liseliler daha iyi Galatasaraylıdır"
Lanet olsun böyle düşünceye....
Takımı tabandan ayırmak için üye kabullerinde Liseli üye 5 lise dışı 1 uygulanır hep..
Bu oluşuma bakınca G.Saray benim takımım değil.. Bu onların takımı
diyorum.. Çünkü ikinci sınıf olmaktan ya da birilerini ikinci sınıf
görmekten nefret ettim ve görenlere de hep nefret duydum..
Bu düşünceyi G.Saray Başkanı Canaydın sık sık tekrarlayınca tüylerim diken diken oluyor..
Ama ben o "Yumruğun hatırına" bir G.Saraylı olarak G.Saray'a UEFA
başarısı yaşatan o inançlı kadronun muhteşemliğini damarlarıma kadar
yaşadım. Bu hayatımın en büyük sevinciydi..
Olayın özeti.. Ben ne kadar G.Saray'ı yürekten sahiplenmeye çalışsam da
birilerinin "Liseli olmayanları" ikinci sınıf G.Saraylı gibi görmeleri
ya da "G.Saray, önce liselilerindir" mantığını içime sindiremiyorum..
XX XX
O zaman benim güzel spor basınım bu olayın farkına varıp "EY CANAYDIN
DUR BAKALIM. BU TAKIM LİSELİLERİN DEĞİL, DÜNYADAKİ TÜM
GALATASARAYLILARIN TAKIMIDIR. HATTA UEFA ZAFERİ İLE SEVİNEN
AFRİKALININ, ARABIN, JAPONUN MİLYONLARDA DİLİNİ DİNİNİ IRKINI
BİLMEDİĞİMİZ G.SARAY SEMPATİZANI OLAN DÜNYA İNSANLARININ TAKIMIDIR.
G.SARAY'I LİSEYE SIKIŞTIRIRSANIZ.. LİSE TAKIMI OLUR.. . KÜÇÜK OLSUN
BENİM OLSUN MANTİGINDAN, BÜYÜK OLSUN HEPİMİZİN OLSUN FELSEFESİDİR
GEÇERLİ VE GÜZEL OLAN!" Diye yazılar yazıp, manşetler atıp, taraftarın
önünde neden gitmediniz..
Her zaman söylüyorum. Türk insanı hem medyanın, hem de meclisin çok önünde gidiyor.
Oysa, kitleleri yönlendirecek, önlerini acacak ve insanımızın refah ve
huzuru içen çağdaş projeler üretecek olan medya ve basın maalesef
halktan ve taraftardan çok gerilerde..
G.Saray taraftarı sabretti.. sabretti.. sabretti..
Ve yeter artık dedi..
İKİNCİ SINIF G.SARAYLI OLMAK İSTEMİYORUZ..
BU TAKIM LİSENİN DEGİL BİZİM TAKIMIMIZ..
Şimdi manşetler atılıyor..
Neye yarar..
Bunun için taraftar gazetemi alacak.
Bi tarafı ile gülüyordur taraftar..
Tüm medyayı yönlendiriyoruz.
Bunların birşey bildiği yok.. diye..
6 ay önce yazdığım, İKİNCİ SINIF G.SARAYLI OLMAK GURURUMA DOKUNUYOR,
AMA BİZ BRİAN BİRCH'in YUMRUĞUNUN HATIRINA HALA G.SARAYLIYIZ yazının
aynı heyecanını ve tepkisini Ali Sami Yen tribünlerinde gördügümde
inanılmaz bir mutluluk yaşadım
Şimdi bir adım ötesini daha söyliyeyim..
G.Saray taraftarı takımını sahiplenmek için yola çıkmış durumda..
Bu bir milat.. Bu bir devrim olabilir..
Ama ısrarla, G.Saraylılık ruhuna zarar vermeden, bu büyük camiayı lise
çemberinden çıkartabilmek ve gerçek bir dünya takımı yapabilmek için
taraftarın yola devam etmesi gerekir.
Ali Sami Yen tribünlerindeki son tepki bile, "Mason locası" Gibi içe
dönük çalışan ve liselileri "birinci sınıf" G.Saraylı gören baronları
inanılmaz rahatsız etmiştir.
G.Saray taraftarı takımını sahiplenmek için her türlü bedeli ödemeye hazırdır..
Zülfi Livaneli bir konuşmasında Türkiye'deki demokrasi için "
Demokrasiyi biz bedel ödeyerek elde etmedik. Demokrasiyi bize askerler
hediye etti. Onun için askerler zaman zaman hediyelerini geri
alıyorlar.. sonra yine veriyorlar.. sonra yine geri alıyorlar..BEDELİNİ
ÖDEMEDİĞİNİZ ŞEY ASLA SİZİN DEĞİLDİR. DEMOKRASİ BEDEL ÖDEYEREK ELDE
EDİLDİĞİNDE YERİNE OTURUR"
Şimdi aynı şey G.Saray için geçerli.. Liseliler G.Saray'ı kendi
oyuncakları gibi görüp, diger G.Saraylıları kendi sahibi olduğu takımla
eğlenen ikinci sınıf insanlar olarak görüyorlar ve bunu çekinmeden
bizzat başkanları vasıtasıyla açıklıyorlar..
ŞİMDİ G.SARAY'I SAHİPLENME ZAMANI.. BUNUN İÇİN BİR BEDEL ÖDENECEKSE, BUNUN BEDELİNİ ÖDEMEYE G.SARAY TARAFTARI HAZIRDIR..
VE G.SARAY TAKIMINI SAHİPLENMEK ÜZERE BU BEDELİ ÖDEYECEKTİR.
G.SARAY TARAFTARININ ÖZELLİKLE ULTRASLAN YAPILANMASININ ARTIK BİR KURUM
VE BİR MARKA OLDUĞUNU KABULLENMEK İSTEMEYENLER SON TEPKİLER ÜZERİNE
MELON ŞAPKALARINI ÖNLERİNE KOYACAKLAR..
G.SARAY TARAFTARINA DÜŞEN GÖREV ÇIKTIKLARI BU ONURLU YOLCULUKTA,
TAKIMIN GERÇEK SAHİPLERİ OLDUKLARINI HER PLATFORMDA HAYKIRMALARI, MADDİ
VE MANEVİ SESLER GETİRECEK YENİ PROJELERLE DESTEK VE GÜÇLERİNİ
ARTTIRMALARIDIR.
BU BİR GEÇİŞ SÜRECİDİR. BELKİ CAMİADAKİ FIRTINA ZAMAN ZAMAN G.SARAY'A
ZARAR VERECEK GİBİ GÖRÜNEBİLİR. ANCAK LİSE İÇİNE HAPSEDİLMİŞ BİR
"G.SARAY RUHUNU" LİSEDEN KURTARMAK İÇİN DÜZENLENEN BU OPERASYONDA
elbette riskler vardır..
Önemli olan az hasarla, G.Saray ruhuna zarar vermeden, G.Saray ruhunu
esaretten kurtarmak o ruhu özgürce tüm dünyaya yayabilmektir..
Öyleyse yola devam.. Yılmadan.. Bıkmadan .. usanmadan
Yolunuz açık olsun..