[email]
[/email]
02 Mayıs 2007 Çarşamba
Kara Pazar
Ben
bildiğiniz gibi genellikle Galatasaray ile ilgili yazılar yazarım.
Galatasaray'ın Sakaryaspor ile yapmış olduğu ve 3-0 kazandığı maçı
yazacakken, birden bire yazımı Fenerbahçe maçından sonra yazmaya karar
verdim. Fenerbahçe golleri atınca, içimden
“Fenerbahçe'nin şampiyonluğu hayırlı olsun” dedim. Sonra birde baktım;
Fenerbahçe kalesine gideyim mi, gitmeyeyim mi diyen Denizlispor, 2 tane
gol atarak maçı berabere bitirdi.
Fakat böyle bir maçın
son 30 dakikasında; biri veya birileri, Lig TV'nin kablolarını keserek,
içlerinde pek çok Fenerbahçe taraftarının da bulunduğu milyonlarca spor
severi, maçı yer kamerasından izlemeye mahkum etti.
Bunu yapan insanlara
sesleniyorum : Yahu aklınızdan zorunuz mu var? Aklınızca kime ceza
veriyorsunuz? Fenerbahçe'nin maçını bütün hafta bekleyen hem
İstanbul’da hem de Anadolu’da milyonlarca futbol sever var. Merak ediyorum şimdi siz “Biz Fenerbahçeliyiz” diye hiç vicdan azabı çekmeden dolaşabiliyor musunuz? Tabii
ki bu, işin taraftar yönü. Birde bunun yönetim kısmı var. Herkesin
günahı boynuna. Burada, emin olmadığım bir iddiada bulunarak kimseyi
karalamak istemem. Fakat o kablolar tırnak makası ile kesilebilen
kablolar değildir. O kabloları kesmek için özel kesici aletler gerekir. Bu
büyük kesici aletler, stada nasıl sokuldu? Belirli kişilerin haberi
olmadan, statlara bir çivi bile sokulamaz. Bu soruların yanıtlarını
Fenerbahçe yönetimi acilen vermelidir. Çünkü bu kablo kesme olayının
adı zorbalıktır.
Şekip Bey hemen Lig
TV'yi arayıp, “Kabloları kesen kişileri güvenlik kamerasından tespit
ettik ve bunları emniyete bildirdik” demiş. Esas
araştırılması gereken şey, bu kabloların kimin talimatıyla
kesildiğidir. Böyle zorbalıkların devam etmemesi için Fenerbahçe
yönetiminin ve emniyetin çok sıkı bir şekilde birlikte çalışması
gerekmektedir.
Sayın Ali Koç’un;
Beşiktaş kupa maçı sonrası yaptığı açıklamalardan sonra, yalnız
Fenerbahçeli taraftarlardan değil, tüm Türk halkından özür dilemesi
gerekir. Lig TV'ye yapılan, “Sizde artık doğru
dürüst yayın yapın” söylemlerinin nelere mal olduğunu bu olaydan sonra
Ali Koç’ta anlamıştır herhalde.
Sevgiyle kalın