'Çoğu görüntüyü vermedik !'
Şansal Büyüka Dobra Dobra programında önemli açıklamalarda bulundu.
22 Mayıs 2007 21:30LİG TV'nin ekran klasiği programlarından biri olan Şansal Büyüka ile Dobra Dobra'da yine gündem masaya yatırıldı. Ercan TANER sordu, Şansal BÜYÜKA yanıtladı.
G.Saray-F.Bahçe maçında yaşanan olayların ve alınması gereken önlemlerin masaya yatırıldığı programda Şansal Büyüka önemli açıklamalar yaptı. Uzun yıllardan beri gazetecilik yapan, birçok önemli başarıya imza atan ve bu konuda herkesin büyük takdirini kazanan usta gazeteci Şansal Büyüka "Ben meslek hayatımda hiç bu kadar sıkıntı çekmedim" dedi. Cumartesi günü yayına çıkmama hazırlığı yaptığını ve ayaklarının geri geri gittiğini belirten Büyüka "Allah bize bir daha böyle bir sezon yaşatmasın" dedi.
"UMUTLARIM İFLAS ETTİ"
ERCAN TANER: Aile, bayrak, İstiklal marşımız, toprağımız... Marşımız okunuyor. Marştan sonra hemen küfür başlıyor. Bu bayrak, toprak uğruna şehit verdik. Ama herkes küfüre devam ediyor.
ŞANSAL BÜYÜKA: Bu cehennemi hep birlikte yarattık. O olaydan sonra yapılan bütün programları izliyorum. Katıldığım noktalar da var katılmadığım noktalar da. Yeterli düzeyde eğitimli değiliz.Bu bir gerçek. Ama İngiltere bizim her şeyde üstümüzde. İngiltere futbol teröründe daha beter durumdaydı. Ama onlar eğitim vermekle engelleyemedi. Baktı ki olmuyor polisiye tedbirlere başvurdu. Eğer bu ülkede sert polisiye tedbir almaz ve disiplin talimatını uygulayamazsan sonucu bu olur. Ben bu ülkede eğitimle, nasihatle bir şeylerin düzeleceğini inanmıyorum. Umutlarım iflas noktasında hatta iflas etti. Eğer bu ülke futboldaki cehennemden uygar bir dünyaya geçmek istiyorsa ya çok ciddi bir disiplin talimatı yapacak yada acımasız bir polisiye önlem alacak.
"HERKES ÖFKE KUSUYOR"
ERCAN TANER: Başbakan Recep Tayyip Erdoğan da bu konuda aynı açıklamayı yaptı. "Sıkı tedbirler alınacak" dedi.
ŞANSAL BÜYÜKA: Büyük tedbirler polisiye olmalı. Bugün yönetimler tribünlere teslim oldu. Maddi, manevi. Hepsini yöneticiler yarattı. Medyanın da etkisi var. Bileti, parayı verdiler. İş birliği yaptılar. Örneğin kulüp yönetiminin haberi olmasa o meşaleler oraya nasıl girer. Bana göre yetkililerin izniyle girdi onlar. Her statta böyle. Ricardinho pul gibi duvara yapıştı. Yönetici yanlış kapıdan çıktı diyor. Ama bizim kontrol etmemiz gerekiyor diyemiyor. Yanlışı kendinde kabul etmiyor. Zico'ya tükürük yağmuru yağıyor İnönü'de ama kimse engellemiyor. Bu defa tam ipler kopru. Her maç katlanarak gidiyor. Öfkeden kavgadan beslenen yöneticiler var. Artık sakin huzurdan yana olan başkan geçerli görülmüyor. O zaman başarısız bir başkan olarak adın geçiyor. Maalesef buraya geldik. Son derece öfkeli yaşıyoruz. Bir maçta gol atılıyor Şeref Tribünü'na bakıyorsun. Kimse gülmüyor. Gol atmışsın sevin. Hala öfke fışkırıyor. Futbol programlarında bile gülerek espri yapan yok. Herkes gerilim yaratıyor. Ama en masumu açık tribündeki taraftarlar. Bundan 3 hafta önce bir locada loca sahibinin kardeşi saldırıya uğradı. Teknik direktörü getirenleri eleştirdi diye. Savcılığa da başvuramadı. Bir kulübümüzün Genel Sekrteri bir yönetici tarafından az bilet verildiği için yumruk yedi iki hafta önce. İnanılır gibi değil. Harun Muslu'yu okudum Hurriyet.com.tr'de. "Bu işi iki yönetici organize etti" diyor. Daha ayrıntıları var. Demeçler öfkeli... Bütün bu zemin hazırlandı. Kimse kusura bakmasın. Kablo kesiliyor. Onu bile yayıncının üzerine atmaya çalışıyolar.Kimse yanlışını kabul etmiyor. Burada kontrol dışı birşey olabilir. Ama çıkıp afedersiniz demeniz szi küçültmez. Kazanalım da nasıl olursa olsun düşüncesi bize egemen oldu. Ektiklerimizi biçiyoruz.
"DAYATMA YAPILIYOR"
ERCAN TANER: Medyanın da etkisi var dediniz. Medya ne yapıyor ve ne yapmalı?
ŞANSAL BÜYÜKA: Özellikle son yıllarda taraflı yorumculuk başladı. Taraflı ol ama gerçekleri söyle. Nalıncı keseri gibi kendini yontarsan taraftar şartlanıyor. Gerektiği zaman yanlışı objektif biçimde irdelemesin. Kulüp avukatlığına gitti olay. Toplum yanlış yönleniyor. Hepimiz çeke çeke paramparça ettik. Gerçeği kabul etmeliyiz. Bir de yönetimler medyayı kontrol altında tutmaya çalışıyor. Seyirci yönetimi kontrol altına almaya çalışıyor. Kimse birbirine baskı yapmamalı Gazetelerin yazarların da kulüpleri yönetme gibi davranışları yanlış. Kararlar yönetimde olmalı. Dayatma yapılmamalı. Ama kabul edelimki herkes birbirine dayatma yapıyor bu üçgen içinde...
"ÇOĞU GÖRÜNTÜYÜ VERMEDİK DEVLETİN ZAFİYETİ GÖRÜNMESİN DİYE"
ERCAN TANER: Mesela futbolcular maçtan sonra açıklamalarında "Akşam posizyonu izleyip göreceğiz" diyorlar. Herkes yaptığı hataların arkasına saklanıyor..
ŞANSAL BÜYÜKA: Aslında bu çirkinleşen, kirlettiğimiz futbol dünyasında en masumlar futbolcular. Herkesden küfür yiyorlar, tehdit alıyorlar kendi seyircisiden. Bir kulübün yönetici basketbol maçında kendi taraftarı tarafından dövülmeye çalışıyor. Eğer bu hakem kararların tartışılması gerekli görülmüyorsa gelin bunu da kaldıralım. Eğer kimse hakemi konuşmayacaksa ben namusum üzerine söylüyorum hakem konuşmam, konuşturmam. Pozisyonları ekrana getiririm ama söz milletin derim. Çeker giderim. Burada Federasyon br yaptırım uygulayacak ve dernekle konuşacak. Futbol Federasyonu ilgili kurumlarla acil toplantı yapmalı. Yeni Disiplin Talimatı hazırlanıyormuş. Kimlerle konuşuyorsunuz? Ceaz veriyosunuz ama onu uyguluyor musunuz? Bütün bunlar acımasız bir şekilde uygulanmalı. Vali Güler dedi "organize işler bunlar" dedi. Sayın Vali her zaman maçlara gelirdi duydumki o da küsmüş ve gelmek istemiyormuş. Şu heyecanın tadını çıkaralım. Çok ciddi polisiye tedbir, disiplin talimatı ve sıkı bir uygulama gerekiyor. Biz çoğu görüntüyü yayınlamadık devleti otoriyesinin zafiyeti görünmesin diye. Polise de böyle saldırılmazki. Kız çozuklarının kafasına maddeler geliyor. Bunu yapanlar cezasını bulmalı. Uğur Dündar'ı tebrik ediyorum. Tahim kuruluna tenzil kurulu dedi. Onayla bir kere de Disiplin Kurulunun kararlarını. Ne yaparsan yap her maçta düşüyor. Ceza belli. İzmir'e.. Oh git. Hafta sonu turistlik gezi. 70 bin içeride. Gönder Anadolu'ya orada oynasın. Gönder Eskişehir'e. Benzeri yerlere gönder. Yapanın yanına kar kalıyor. Çok aklı başında olanlar var. Ama taraftarı provoke eden internet siteleri var. Herşey burada. Organizaston burada...
"BU ORTAMDA HAKEMLİK AKIL İŞİ DEĞİL"
ERCAN TANER: Sizin sevdiğiniz bir yakınınız "ben hakem oldum" dese... Ne dersiniz?
ŞANSAL BÜYÜKA: Allah yardımcın olsun derim. Hata ettiğini kesin söylerm. Hakemlik şu ortamda akıl işi değil. Zor ne demek kardeşim. Bir sürü kötü insanın içerisindesin. Ben genç hakemlerin kusurlu olduklarına inanmıyorum.
"VIP'DE, LOCADA OTURANLAR YAPIYOR BUNLARI"
ERCAN TANER: Maçtan sonra hakemleri gördüğüm zaman sanki tır geçmiş gibi yüzelri oluyor...
ŞANSAL BÜYÜKA: Son dönem çıkan hakmelerin çoüu üniversite mezunu, dil bilen, kendilerini geliştiren.. Türkiye'de en kolay iş hakeme faturayı kesmek. Hakem korumasız, hakem savunmasız. Herşeyi yanlış yapmışsın bunlar geçerli değil hakemin çaldığı önemli. Onlar son dönemlerde günah geçisi oldu. Uğur Meleke'yi okudum. Milliyet Taktik'te. Yüzde 90 hepsine katılıyorum. Hala ilgili kurumlar çok tepkisiz. Devletin bu anarşiye müdahele etmesi lazım. Bu işler yönetimden çıktı. Federasyon TSYD ve RTÜK ile bir araya gelmesi lazım. Ben olsam Displin Kurulu, Hukuk ve Tahkim Kurulu'nu değiştirim. Kulüpler Birliği ne iş yapıyor? Herkes bir araya gelmeli. Kimsenin gözünün yaşına bakmayan kararlar alınmalı. Bir masa etrafında bunlar çözülmeli. Ben olsam futbolcuların yerinde maça çıkmam, boykot ederim. Hakemler açısından da aynı. Burada localarda, VIPlerde oturanlar yapıyor bunları. Açık tribünler suçsuz. 3 sene önce yönetici sahaya su fırlatıyordu. O zaman dinsizin hakkında imansız gelecek. İtalya'da Başbakanın takımına nasıl ceza verdiler. Yönetici dönüyor herkesi hedef gösteriyor. Buna hakkın yok. Kimse de ses çıkarmıyor. Ricardinho'nun tekmesi ne oldu? Zico'ya tükürenler? Mutlaka hukuk ve tedbirler işlemeli. Biz güzellikle düzelmeyiz. Bize sertlik, kafamıza sopa lazım. Bu yönetim kurullarına neden eski sporcular giremiyor. Bu kulüplerin cebinden çıkacak paraya da ihtiyacı yok artık.
"AMİGOLUK, GÖNÜLLÜ AVUKATLIK YAPAN YAZARLAR VAR"
ERCAN TANER: UEFA'nın ceza yönetmeliiği değiştirilerek yürürlüğe konulamaz mı?
ŞANSAL BÜYÜKA: Her ülke kendi şartlarını kendi yaratır. Ben uzlaşma olacağına inanmıyorum. Sert ve polisiye tedbir. Keşke kulüpler bir araya gelseler de barış görüntüleri verseler. Bunu yıllardır kimse başaramadı. 18 başkan değil 3 başkan bir araya gelmedi. Ben diyorumki Ulusoy Federasyonu'nun yerinde olsam bunu yaparım. Gelin MHK'yi siz seçin derim. Ama birbirlerine girerler. Çveik Kuvvet ayırır. Güven duygusu yok, adalet duygusu yok. Uzlaşma kültütü sıfır. 3 yol. 1) Acımasız bir polisiye tedbir. 2)Demeç yasak. Ceza aldıysan içeri giremeyeceksin. Disiplin Talimatı. 3) Amigo medyanın otokontrolü. Çoğu kulübün rahatsız olduğu yorumcular var. Ellerinden gelse işlerine son verdirecekler. Medya da işin takipçisi ama bizim içimizde de amigoluk yapanlar var. Burada TSYD'ye iş düşüyor. RTÜK ile masaya oturmak gerekiyor. Federasyon bu olayın üzerine gitmiyor. Topla bizi Haluk Ulusoy. Niye toplamıyorsun? Herşey gözden geçirilsin. Uzlaşmaya varalım. Doğruyu söylemeye hakın yok. Elinde silah bekliyorlar. Nasıl olabilir. Renklerin çıkarına göre değil kurallara göre... Gönüllü avukatları çıkarmayacaksın. Futbol adamlarını çıkaracaksın. Kulüp avukatı sokmayacaksın buradan içeriye. Futbolda bu işi yapanlar tarafsız olmalı.
"ASLAN GİBİ MAÇINIZI YÖNETİN. YALNIZ DEĞİLSİNİZ"
ERCAN TANER: Ben bir yazı okudum. Tepki 18 gün sürüyor. 1 sezon sonra yine bunları konuşur muyuz? Biz programda konuşuruz ama 18 gün sonra bunlar konuşulmayacak.
ŞANSAL BÜYÜKA: Türk futbolu cinnet geçiriyor. Akıl sağlığı gitmiş. Ben neler dinliyorum yöneticilerden inanamıyorum.
Geçen hafta 4 maçı yayınladık. Daldan dala atladık. Bu çekilcek bir iş değil. Futbolcuları çok tebrik ediyorum. Boncuk boncuk terliyorlar. Tarafarlara sesleniyorum: Lütfen takımınızı alkışlayarak ikinci lige götürün. İnanın büyürsünüz, küçülmezsiniz. Hakemlere de sesleniyorum: "Sizin arkanızda olan var. Çıkın aslan gibi maçınızı yönetin. Yalnız değilsiniz.
"AYAKLARIM STÜDYOYA GİTMEDİ"
Bu sezonki kadar sıkıntılı bir sezonu geçirmedim. Böyle bir sezonda iş yapmadım. Böyle bir tecrübeye rağmen bu sene çok sıkıntı çektim. Allah bize bir daha böyle bir şey yaşatmasın. Ben Cumartesi günü yayına giderken çok inandığım bir dostumu aradım. Dedim ki "şu ceketimi asıyım. Yayına girmiyim. Nasıl olur" dedim. "Bu stüdyoya girmek istemiyorum" dedim. "İyi olur" dedi bana. Ben de bu eylemi yapıyım dedim. Sonra düşündüm reklam var o var bu var. Gene çıktım işte. Ama ayaklarım stüdyoya girmek istemedi. Bu ligde kalite değil ama heyecan vardı. Her an herşey olabilirdi. 10 takım tehlikeli bölgede dolaştı. Biz bu heyecanı yaşayamadık. Bu kadar çirkinliği hak ediyormuyuz? Lanet olsun böyle kazanmaya. Biraz kaybetmeyi öğrenelim. Barıştan önemli ne var. Olacak şey değil. Ne çirkeflik varsa yapacağız diyorlar maçtan önce. Kulüp yöneticisi 3 yıl önce rakip takıma su atan en önde gelen kulüplerden birinde yöneticilik yapıyor.
Lig tv