Sağlam temelli komplo teorileri
Bu sezon şampiyonluk çok bilinmeyenli bir denklem idi. Geçtiğimiz hafta, denklemin her bir öğesi farklı değerlerle çözümlenince şampiyon belirlendi. Fenerbahçe'nin şampiyonluğunu kutlamamak hem kıskançlık hem de Fenerbahçe'ye karşı büyük haksızlık olur. Kıskançlık duygularımı bastıramıyor olsam da Fenerbahçe'yi kutluyorum. Zirvedeki takımlar arasında şampiyonluğu en çok hak eden Fenerbahçe idi. Şampiyonluk, bu halleri ile, ne Beşiktaş'a ne de galatasaray'a yakışırdı.
Şimdi Beşiktaş ve galatasaray ikincilik mücadelesi verecekler. Bu mücadele için en gerçekçi komplo teorisini Erman Toroğlu üretti. Pazar gecesi yayınlanan Maraton programında galatasaray'ın ikinci olacağını ileri sürdü. Bu teorisinin dayanakları birden fazla ve bence de oldukça gerçekçi. Öncelikle Beşiktaş'ın içinde bulunduğu durum (psikolojik faktörler, cezalı ve sakatlar, Tigana'nın varlığı) Ankaraspor ve Kay-serispor karşısında 6 puan çıkartmayı engeller diyor. Bunun yanı sıra, Fenerbahçe'nin galatasaray'a karşı gençleri çıkartacağını ve maça asılmayacağım, Bursaspor'un ise Beşiktaş ile husumetinden dolayı galatasaray'a "Hatır şikesi" yapacağını ima ediyor.
Bence Toroğlu doğru bir tespitte bulunuyor. Sezon başında, "Fenerbahçe'nin ıoo.yılında şampiyonluğunu engelleyeceğim" diye ortaya çıkan Yıldırım Demirören'e karşı Fenerbahçe cephesinde ciddi bir tepki var. Bu tepki doğal olarak Fenerbahçe'li futbolculara da yansıyor. Fenerbahçeli futbolcuların galatasaray maçına aşılmayacaklarını, bunun da kamuoyunda, "Şampiyonluk rehaveti" olarak algılanacağını şimdiden söylersem kahinlik yapmış olmam. Aynı durum Bursaspor için de geçerli. Büyük ihtimalle galatasaray maçını seyircisiz oynayacaklar. Bursaspor Beşiktaş'a karşı gösterdiği performansı galatasaray'a karşı göstermeyecek. Bu maçın sonuncunda da,"Ligde kalmasını garantileyen birtakımın motivasyon eksikliği" olarak algılanması kaçınılmaz olacak.
Karşı cephede bunlar yaşınırken Beşiktaş yönetiminin ciddi ve acil önlemler alması gerekiyor. Şampiyonlar Ligine gitmek demek ciddi paralar kazanmak demektir. Aksi takdirde, UE-FA'ya giderek sadece televizyon yayın gelir hakları ile yetinmek durumunda kalırlar. Yöneticilik vasıfları böyle ortamlarda ortaya çıkar. Bu son iki maç, Beşiktaş başkanı ve yönetiminin bir sezonluk başarı karnelerinin belirleyici notu olacaktır. Ya toptan sınıfta kalacak ya da "Kurul kararıyla" sınıfı geçeceklerdir. Fortis kupasını almanın artık Beşiktaş camiasını tatmin etmediğinin farkına varmışlardır sınırım.